29 Nisan 2020 En İyi İftar Menüsü ( Ezogelin Çorbası)

Ezogelin Çorbası geleneksel çorbalarımızdan biridir. Bu günkü menümüzde tarifini vereceğimiz yemek de bu. Sahur için de bir İtalyan lezzeti olan burçetta yapacağız. Sohbet konumuz da Ezogelin’in hikâyesi olacak. İlk olarak bu günkü menümüzü verelim.

6. Gün İftar Menüsü

Ezogelin Çorbası

Patates Oturtma

Pirinç Pilavı

Salata

Ayran

Ev Yapımı Ezogelin Çorbası

Malzemelerimiz

Kırmızı Mercimek… 1 buçuk su bardağı

Pirinç…1 çay bardağı

Bulgur… 1 çay bardağı

1 adet orta boy soğan

2 çorba kaşığı salça

Sıvı yağ (yarım çay bardağı)

2 Çorba kaşığı tereyağı

2 çorba kaşığı un

Pul biber

Kuru nane

Tuz

Ev Yapımı Ezogelin Çorbası Hazırlanması ve Sunumu

Ezogelin çorbası için derin bir tencereye yaklaşık 2 litre su koyulur. Bu suyun içine yıkanan mercimek, bulgur ve pirinç eklenir kaynamaya bırakılır. İyice kaynayıp bakliyatlar yumuşatınca altı kapatılır. Kolaylık olsun diye ben çubuk blenderle çekiyorum. Ama süzülerek de yapılabilir. Hatta süzmeden önce yine de blenderden geçirmenizde fayda olacaktır. Taneler inceldiğinden daha kolay geçecektir.

Annem ise hiç süzmeden ve blenderden geçirmeden yapar bu çorbayı. İstediğiniz şekilde yapabilirsiniz. Tercih tamamen size kalmış. Eğer çok koyu olduysa biraz su eklemenizi öneririm. Çünkü birazdan un kavurup üzerine eklediğimizde daha da koyulaşacağından mama kıvamını önlememiz gerekiyor. Suyunu ekledikten sonra tencereyi tekrar ocağa yerleştirip altını açıyor ve kaynamaya bırakıyoruz.

Soğanı rendeleyip sıvı yağda kavuruyoruz. Pembeleştikten sonra salçamızı da ekleyerek biraz daha kavuruyoruz. Baharatlarımızı da ilave ettikten sonra kaynamakta olan tenceremize ilave ediyoruz. Bunlar kaynamaya devam ederken biz tereyağında unu kokusu çıkana kadar kavuruyoruz, tencereye aktarıp karıştırıyoruz. Bir iki taşım daha kaynatıp tüm malzemelerin özleşmesini sağlıyor ve altını kapatıyoruz.

Servisi sırasında tereyağında pul biber kavurup üzerine dökerek lezzeti katlıyoruz.

 Sahur İçin Klasik İtalyan Lezzeti Bruschetta

Klasik bir İtalyan lezzeti olan Bruschetta (okunuşu: brusketta), bazen pişirilerek bazen de sadece ekmekler tavada ısıtılarak yapılır.  Biz burada size daha hafif olacağına inandığımız için tavada ısıtılarak yapılan çeşidini paylaşacağız. Ramazan’da hep geleneksel tatlar olacak değil ya biraz da değişiklik olsun değil mi?

Malzemelerimiz

1 Tane bayat ekmek

½ çay bardağı zeytinyağı

1 çay kaşığı kekik

1 diş sarımsak ( sahur olduğu için sadece 1 diş kullandık ama aslında 3-4 diş kullanabilirsiniz.)

8-10 adet kiraz domatesi

2 sap taze soğanın yeşil kısmı

8-10 dal maydanoz

100 gram beyaz peynir

Hazırlanması

Ekmekler dilimlenerek tavada ısıtılır. Bu arada zeytinyağı kekik ve ezilmiş sarımsak karıştırılıp kızaran ekmeklere sürülür. Beyaz peynir ufalanıp ekmeklere eşit olarak dağıtılır.  Küp şeklinde doğranan domatesler ve ince kıyılmış taze soğanla maydanoz yaprakları da domatesin üzerine yerleştirilir.

En üste biraz daha zeytinyağı dökülür ve bir servis tabağına dizilir. Sahur için hem doyurucu hem de hafif bir tarif olan Burschetta yapması kolay ama yemesi çok keyifli olan bir aperatiftir.

Ezogelin Çorbası İçin İsmini Veren Zöhre’nin Hikâyesi

Gaziantep Uruş köyünde1909 yılında dünyaya gelir. Güzelliği dillere destan olan Ezo 20 yaşında berdel usulü evlendirilir. Berdeli olan ağabeyi eşiyle anlaşamayıp boşanınca o da çok sevmesine rağmen eşinden ayrılmak zorunda kalır.

6 yıl boyunca başka hiç kimseye evet demez. Yedinci yılda amcasının oğlu Mehmet’e evet der. Ama şartı vardır. Her sene köyünü ziyaret etmesi için gelmesine izin vermesini ister. Mehmet kabul eder ama Ezo bir daha köyüne dönemez. O kadar üzülür ve hasretlik çeker ki hastalanır. Çok fakir olduklarından kocası onu tedavi ettiremez ve Ezo Gelin 1956 yılında ölür. Vasiyeti üzerine köyüne karşı olan bir tepeye gömülür. 1999 yılında mezarı köyüne taşınır.

Ezogelin çorbası için adını vermesi de şöyle olmuştur:

Ezo bir gün çocuklarını doyurmak için yemek yapmak ister. Ancak o kadar fakirdirler ki ne bulgur pilav yapacak kadardır ne de pirinç. Mercimek de o kadar boğazı doyuracak kadar çorbaya yetmeyecektir. Ezo da bunların hepsini birleştirip bu günkü harika lezzeti ortaya çıkarır. O gün bu gündür çorba O’nun adıyla anılmaktadır.